Federal Soruşturma Bürosu (FBI) yakın zamanda iPhone kullanıcılarına güvenlik endişeleri nedeniyle iMessage kullanmayı bırakmaları yönünde bir uyarı yayınladı. Uyarıda, Salt Typhoon gibi bilgisayar korsanı gruplarının istismar edebileceği bir dizi güvenlik açığına özellikle dikkat çekilerek, insanların uçtan uca şifreli mesajlaşma sunan uygulamalara geçmeleri isteniyor.
Bu uyarı özellikle iMessage kullanma olasılığı daha yüksek olan ABD'deki iPhone kullanıcılarına yönelik. iMessage bir tür şifreleme sunsa da FBI, kullanıcıların güvenlik risklerine karşı korunmak için WhatsApp veya Signal gibi daha yüksek oranda şifrelenen bir mesajlaşma platformuna geçmelerini öneriyor.
Salt Typhoon, Çin devletiyle bağlantılı olduğuna inanılan bir bilgisayar korsanı grubudur ve FBI, CISA ve NSA da dahil olmak üzere bir dizi ABD güvenlik kurumu tarafından ABD vatandaşlarını ve hükümet kurumlarını hedef alan geniş çaplı siber casusluk kampanyalarına dahil olmakla suçlanmaktadır. Bu hacker gruplarının son birkaç yıldır gerçekleştirdiği yoğun faaliyetler, FBI'ın ABD vatandaşlarına standart SMS ve RCS mesajlaşma platformlarının kullanımını sınırlamaları yönünde defalarca çağrıda bulunmasına neden oldu.
Salt Typhoon'un kötü niyetli faaliyetlerinin ciddiyeti çok yüksektir. Bilgisayar korsanları, bilinmeyen sayıda Amerikalı'nın müşteri çağrı kayıtlarına ulaştı. En az sekiz ABD şirketi etkilendi; bunların arasında üç büyük operatör T-Mobile, Verizon ve AT&T de var.
Ve bu sadece Amerika'nın sorunu değil. Tuz Tayfunu'nun son yıllarda birkaç ülkeyi daha vurduğu, sayısının düzineleri bulduğu söyleniyor.

Apple'ın iMessage'ı, iPhone'un kapalı ekosistemiyle entegre olduğu için ABD'de inanılmaz derecede popüler bir mesajlaşma servisidir. Ancak dünyada Android'in hakim olduğu bazı ülkelerde, iMessage'ın popülaritesi neredeyse sadece azınlıktaki iPhone kullanıcı topluluğuyla sınırlı. Ayrıca hem iOS hem de Android'de gayet iyi çalışan WhatsApp veya Telegram gibi platformlar arası mesajlaşma uygulamalarına daha fazla ilgi var.
WhatsApp, bu yılın başlarında yeni Evrensel Mesajlaşma sistemi aracılığıyla diğer uygulamalarla birlikte çalışabilirliğe izin vermeyi de planlamıştı. Bu, kullanıcıların yakında uygulama değiştirmeden platformlar arasında sohbet edebilecekleri anlamına geliyor. Signal ayrıca Microsoft Teams ve Zoom'da olduğu gibi görüntülü görüşmelere yönelik bağlantıların paylaşılmasını da mümkün hale getirdi.