Daha önce beyin kanseri ile cep telefonları arasında bağlantı olduğunu gösteren bazı çalışmalar yapılmış ve bu durum birçok kişiyi endişelendirmişti. Son dönemde Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bu konuda sonuçlar açıkladı.

Dünya Sağlık Örgütü'nün Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı, 2011 yılında bilimsel kanıtları inceledikten sonra cep telefonu kullanımını "muhtemelen kanserojen" olarak nitelendirdi.
“Düşük frekanslı radyasyonun neden olduğu biyolojik aktiviteler üzerinde oksidatif stresin mekanizması” başlıklı çalışma, düşük frekanslı radyasyonun (RFR) canlı hücreler üzerindeki etkilerine ilişkin veriler sunuyor. Çalışma Electromagnetic Biology & Medicine dergisinde yayımlandı.
Çalışmanın ortak yazarı Dr. Igor Yakymenko'ya göre, RFR dalgalarına sık maruz kalmak, oksidatif stres olarak da bilinen metabolik dengesizliğe yol açıyor ve bu da kansere ve diğer birçok hastalığa neden olabiliyor.
Ancak 10 yılı aşkın bir süre sonra DSÖ, cep telefonu kullanımı ile beyin kanseri riskinin artması arasında bir bağlantı olmadığı sonucuna vardı.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) 3 Eylül'de hazırladığı son incelemede, cep telefonu kullanımının beyin kanseri riskini artırdığına dair bir kanıt bulunmadığı belirtildi. Uzun süre telefon kullanılıp sık sık görüşme yapılması beyin kanseri riskini artırmıyor.
Bu çalışma kapsamlı olup, 10 farklı ülkede 11 araştırmacı tarafından 1994-2022 yılları arasında yürütülen 63 çalışmanın verilerini değerlendirdi.
Ancak cep telefonlarının insan sağlığı üzerinde hafıza kaybına, davranış bozukluklarına ve uykuyu etkilemesine, gözlere zarar vermesine, çok fazla maruz kalındığında erkeklerde sperm kalitesini düşürmesine neden olması gibi etkileri hala devam ediyor.
Bu nedenle kullanıcıların sağlık üzerinde olumsuz etkilere yol açmamak için akıllı telefon kullanımında geçirilen zamana dikkat etmeleri gerekiyor.