Netflix'te yeni yayınlanan When Life Gives You Tangerines filmi , başarılı oyuncu kadrosu ve yürek ısıtan hikayeleriyle ünlü senarist ve yönetmenin bir araya gelmesiyle dizi severlerin ilgisini çekti.

Şarkıcı-oyuncu IU ve yakışıklı Park Bo-gum, 2018 yapımı "My Mister" dizisi ve 2014 yapımı "Misaeng: Incomplete Life" dizisiyle tanınan yönetmen Kim Won-suk ve 2017 yapımı "Fight for My Way" dizisinin senaristi Lim Sang-choon ile birlikte When Life Gives You Tangerines dizisinde Jeju Adası'nın dört mevsiminin güzel manzaralarına karşı 65 yıllık aşkı ve hayatı keşfetmek için bir araya geldi .
Yapımına 60 milyar won harcanan When Life Gives You Tangerines filminde IU, büyük hayalleri olan "asi ve zeki" Ae-soon rolünü üstlenirken, Park Bo-gum ise sözlerden çok hareketleriyle kendini ifade eden "aptal ve güçlü" Gwan-sik'i canlandırıyor. Filmin Korece adı olan "Pokssak Sogatsuda", "Çok çalıştın" anlamına gelen yerel bir Jeju deyimidir.
Kim, filmi "ebeveynler, büyükanne ve büyükbabalar nesline bir övgü ve genç nesil için bir cesaretlendirme marşı " olarak tanımladı. " Senaryo beni gözyaşlarıyla güldürdü. Yüreğimi ısıttı ama aynı zamanda beni gözyaşlarına boğdu. Bunu, nesiller ve cinsiyet ayrımcılığı arasındaki duvarların yıkılacağı umuduyla yarattım, " diye paylaştı.
When Life Gives You Oranges'da çok gerçek bir aşk ve hayat hikayesi
Otuz dört milyon yüz seksen altı bin altı yüz doksan sekiz dakika, altmış beş yılın başka bir ifadesidir. Bu süre zarfında Ae-sun ve Gwan-sik aşklarını ifade etmenin milyonlarca yolunu bulurlar, ancak bunu nadiren söylerler. Bunun yerine, yavaş yavaş, şefkatli davranışlarla, sadakatle ve korumaya yönelik güçlü bir kararlılıkla, hayatın dört mevsimini birlikte aştılar.
Mandalina eski çağlarda uğur sembolüydü. Mandalina almak iyi şansı simgeliyor ancak Netflix'in yeni dizisinde mandalina limonata yapmakla eş anlamlı hale geliyor. Burada kastedilen tam olarak hayatın karşınıza çıkardığı en ekşi mandalinaları kullanarak enfes bir fincan sıcak çay yapmaktır. Ae-sun karakteri kolay bir insan değil. 1960'lı yıllarda Kore'nin Jeju Adası'nda mahsur kalan akıllı bir kızdır. Annesi, " Bir haenyeo veya Jeju kadını olarak doğmaktansa, bir inek olarak doğmak daha iyidir ." dediğinde seyircileri ağlattı. Yani kadınlar, bir öküz veya bir manda gibi, her zaman en ağır yükleri taşımak zorunda kalan birer yük hayvanından başka bir şey değildir.
Bu, Jeju'nun sembolü olan ve okyanus tabanından deniz kulağı ve yosun toplayan kadın dalgıçlardan oluşan haenyeo ile ilgilidir. Onlar ailenin geçimini sağlayan kişilerdir, ama hiçbir zaman eşitlik elde edemezler. “Hayat Sana Mandalina Verdiğinde” dizisinin ilk dört bölümündeki her gelişme bu gerçeği gözler önüne seriyor. İroniktir ki, IU'nun Ae-sun'u daha çok bir tilkiye benziyor; zeki ve heyecanlı; ama Park Bo-gum'un Gwan-sik'i daha çok bir bufaloya benziyor; kararlı ve güçlü. Ae-sun hayatın adaletsizlikleri karşısında homurdanırken, mücadele ederken ve ağlarken, Gwan-sik sessizce onu besleyen kişidir. Ayakkabılarını giydirir, pazarda lahanalarını satar ve ona her zaman iyi bakar.
When Life Gives You Tangerines türe önem vermiyor. Bu bir trajedi ya da komedi, bir günlük yaşam kesiti ya da karakter incelemesi, bir aşk romanı ya da gizem değil. Bütün bunların "doruk noktası"dır. Film, hayatın kaçınılmaz acılara rağmen komik durumlarla dolu olduğunu gösteriyor. Seyirci, onların bitmeyen aşkının romantizmini hissedecek ve gizemle meraklanacak çünkü başlarına ne geleceğini asla bilemiyoruz.

When Life Gives You Tangerines gibi filmleri izlemenin keyiflerinden biri de, sayfaların bir kitabın sayfaları gibi açılıp kapanması; Her bölüm, daha önce basit olduğunu düşündüğünüz sahnelere daha derin anlamlar katan bir bölümdür. When Life Gives You Tangerines'in dayanıklı ve cesur ikilisinin önünde uzun bir yol var. Ae-sun ile Gwan-sik'in katlandığı zorluklar hem tatlı hem de acıdır. Aynı zamanda hayatın gerçek baharatıdır.