Coco De Mer veya Coco Der Mer , dünyanın en pahalı hindistan cevizi olması nedeniyle ünlüdür. İşte bu Hindistan cevizi hakkında bazı ilginç bilgiler.
Bilimsel adı Lodoicea maldivica olan Coco de Mer, Hint Okyanusu'ndaki Seyşeller Adaları'na özgü bir palmiye türüdür. Bu göz alıcı bitki, benzersiz özellikleri ve efsanevi çekiciliği nedeniyle yüzyıllardır insan hayal gücünü büyülüyor.
Bu yazıda, Coco de Mer'i çevreleyen büyüleyici bilimsel gerçekleri inceleyecek, büyüleyici biyolojisini, tarihi önemini ve kültürel efsanelerini keşfedeceğiz.
Coco de Mer'in en dikkat çekici özelliklerinden biri de yavaş büyümesi ve uzun ömürlü olmasıdır. Tohumların çimlenmesi yaklaşık altı ila yedi yıl sürüyor ve ağacın meyve vermeye başlaması için de 25 ila 30 yıl daha gerekiyor. Coco de Mer, olağanüstü uzun ömrüyle bilinir; bazı bireyleri birkaç yüz yıl yaşayabilir ve bu durum ağacın etrafındaki gizemi daha da artırır.
Coco de Mer, Arecaceae familyasına ait olup aynı zamanda Lodoicea cinsinin tek türüdür. Dünyanın en nadir ve en pahalı Hindistan cevizidir. Bir Coco de Mer Hindistan cevizinin ortalama fiyatı 300 sterlin (yaklaşık 385 dolar) civarındadır.
Deniz Hindistan cevizi ağacı 25-34 metreye kadar uzayabilen, yelpaze şeklinde yaprakları yaklaşık 7-10 metre uzunluğunda ve 4,5 metre genişliğinde olan çok uzun bir ağaçtır. Bu hindistan cevizi türü yalnızca Seyşeller'deki Praslin ve Curieuse adalarında yetişir, dolayısıyla oldukça nadirdir. Dünyada bu tür Hindistan cevizi, iri yapısı ve tıpkı bir kadının poposu gibi oldukça hassas bir yapıya sahip olması nedeniyle oldukça meşhurdur. Deniz Hindistan Cevizi, dünyanın en büyük ve en ağır meyvesi olma rekorunu elinde tutuyor. Ortalama bir Hindistan cevizinin ağırlığı 23-30 kg civarında, çapı ise 30-40 cm civarındadır.

Seyşeller'in hazinesi olarak kabul edilen Coco de Mer meyvesi o kadar nadirdir ki, buraya gelen turistler ona sahip olmak için yüklü miktarda para harcamaya razıdır.

Bu ağacın bir diğer ilginç özelliği ise hem erkek çiçeklerinin hem de Hindistan cevizi meyvelerinin hassas bir yapıya sahip olmasıdır.
Deniz Hindistan cevizi meyvesi çok ağır olduğu için denize düştüğünde yüzemez ve denizin dibine batar. Çok sonraları kabuğun deniz suyuna karışmasıyla tohumları yüzeye çıkıp farklı bölgelere sürüklenebildi. Çünkü bu dönemde tohumlar kendilerini besleyecek besin maddelerine sahip değildir, bu nedenle yeni topraklara sürüklendiklerinde çürürler ve çimlenemezler.